11 Şubat 2012 Cumartesi

Amerika Günlükleri-2





Blogumu milyonlar takip etmiyor olabilir binlerce kişi de takip etmiyor olabilir..Ama ben burda yaşadıklarımı paylaşmaktan keyif alıyorum.Amerika hakkında ilk görüşlerimi yazmıştım..


Dört hafta oldu New york'a geleli artık iyice alıştım burdaki yoğun hızlı ve keyifli hayata..Her sabah metroya binerken rayların arasındaki farelerden tiksinsem de sevdim bu şehri..Okula da alıştım henüz çok yakın bi arkadaşım yok..En yakın arkadaşım tabiki kuzenim Cansu:)Görülmesi gereken yerleri bir bir görüyorum resimlerden de anlayacağınız üzere..Time Square inanılmaz hoşuma gitti.Bu kadar ışıltılı reklam dolu ışık dolu bi yer daha var mı bilmiyorum ama güzeldi..Empire States'e gelince Manhattan manzarası çok güzel ama bana tuhaf gelin dümdüz bi yer olması buranın ne yokuşu var ne tepesi en her dümdüz çarşaf gibi önünde ve burda yaşayanlar deniz manzarasına düşkün değil şehir içi manzarası daha kıymetli ve önemli onlar için enteresan..Bu arada Empire State girişi içerdeki fotoğraf çekimi vs herşey İstabul'da ki Sapphiredekiyle aynı..Hatta resim çeken firma bile aynı =)


Alışveriş merkezleri vazgeçilmezim ama hayal ettiğiniz kadar çok şey almıyorum temkinli ilerliyorum ki pişman olmayayım üzülmeyeyim.Ama alışveriş için gerçekten harika bi yer burası yıllık izinleri burada değerlendirmek mantıklı ve yorucu bir tercih olabilir.Bilginiz olsun:)


Hergün farklı yemekler farklı yerleri keşfetmek o kadar bi duygu ki anlatamam..Buranın kendine çeken bi yanı olduğu kesin..Neyse kısa kesiyorum bu kez geçen sefer gibi boğmayayım sizi..Daha sık yazmaya karar verdim.Özletmiycem kendimi.Blogumu takip etmeye devam edin:)



I LoVe New York City...

2 Şubat 2012 Perşembe

Amerika Günlükleri-1

Sonunda uzun zamandır bahsettiğim Amerika maceram geçen cuma uçağa bindiğim anda başladı.Perşembe başlayan soğuklar cuma sabahı karla devam etti ve bu da benim 11 de kalkması gereken uçağımı 13.30'da kaldırdı.Kötü hava şartları ve New york'un yoğun hava trafiğinden kalkamadık.Ardından ilk kez duyduğum uçağın buzlanmasını önlemek amaçlı uçağın gövdesini ve kanatlarının alkolle yıkanmasını bekledik ve 2 saat sonunda havalanmış şekilde yolculuğa başladım.Hayatımda bu kadar uçmamış olmak bende muhteşem başağrıları ve mide bulantıları yaratsa da uçakta 4 film, 2 gazete, 40'a yakın şarkı, 2 kez yemek servisi,3 kez yarmşar saatlik uykular vs şekilde yolculuğumu tamamlayabildim.Hayatımda hiç bu kadar oturmamıştım ve hayatımın en uzun gününü yaşadım.Ve tabiki jet-lag oldum bugün Amerikaya gelişim 6.günü olmasına rağmen sabahları 5-6 gibi uyanıyorum.Ve bunun ne kadar iğrenç olduğunu anlatamam.Uyku vaktimde uykum olmamasına rağmen gün içinde bastıran uykulardan kurtulmayı bekliyorum.

Ev sahibim Cansu=)iyi bir ev arkadaşı fakat benden alışamadığım uyku düzeninden ötürü gıcık oluyo diye düşünüyorum kendisinin saat farkına alışması yarım gününü almamışken yanında nazlı ve sevimsiz durduğumu söyleyebilirim.Bu arada evi harika yok yok.Herşey küçültülmüş konulmuş inanılmaz bişey bu.Mutfağına 3 kişi sığmaz ama bu mutfakta buzdolabı fırın ocak mikrodalga bulaşık makinesi ve tezgahı var.Bulaşık makinesi ve fırını bizim bildiğimiz fırınlrın yarısı kadar ama aynı şekilde ocağın 4 bölmesi var ve bulaşık makineside bildiğimiz 2 katlı bulaşık makinelerinden herşey ufaltılmış da konmuş.Ve evi amerikan evlerinde çok sevdiğim şekilde camın önünde yangın merdiveni olanlardan camdan direk merdivenlere çıkmak mümkün.İnsan böyle bi evi cidden güçlükle bırakır ama hergüzel şeyin bir sonu yokmudur zaten..

New york'a gelince inanılmaz aktif ve yaşayan bi şehir.Genç aynı zamanda karışık bir şehir.Küçük dünya desem yanlış olmaz.Burada 2 ay kalacak olmam beni üzüyo..Daha geniş bir dönemde 6 ay-1 sene gibi bi süre kalmak isterdim..Her milletten her memleketen insanlar New york'ta birlikte uyum içinde yaşıyorlar.Restorantlar ve mağazalar büyülüyo ama kimsenin dediği gibi 5 dolara tişört filan alamıyosun.Outlet centerlerden şansımı deneyeceğim ve gelişmelerden haberdar edeceğim.Burası pahalı bi şehir,büyüleyici olmasına rağmen metroları eski bunu da demeden geçemem ama burada olmak çok güzel=)

Burda beni en çok şaşırtan şeylerden biri de Apple Store'lar oldu.İçerideki kalabalık salı pazarındaki kalabalıktan farksız.Herkes adeta saldırıyor.Türkiye'de 10 kez düşünerek aldığın ürün burada saniyelik kararlarla anılıyor ve üst modeli çıktığında anında raflara kaldırılıyor.

Bu arada kursuma gelicek olursak kurs iyi ve şık görünümlü bi kurs.Sınıflar gayet iyi ve imkanlar çok.Ders saatlerimle ilgili problemlerim var ama haftaya düzene giricek.Kurs Korelilerle dolu olsa da sınıfım Brezilyalı,Koreli,İtalyan,Alman,Fransız,Suudi Arabistanlı,Kolombiyalı,İspanyol olmak üzere Birleşmiş Milletlerden farksız.Meşhur ingilizcemle ülkem hakkında bilgiler verip,kendimi ifade etmem görülmeye değer..

Ayrıca gidecekler için Grey Dog'da kahvaltı şimdilik tavsiye edeceğim mekanlar arasında..


Umarım çok sıkmadım..

NY'den Sevgiler